2 Şubat 2014 Pazar

Doğum Günüm Bana Geldiğim Gündür


Bugün benim doğum günüm. Doğum  günüm kutlu olsun.. Bu yazımı kendime ayırdım bugün. Doğum günüm dolayısıyla kendime hediye olsun istedim.. Yaş otuzlarda ilerliyor. Artık hangi yaşa girdiğimi düşünmüyorum bu arada. Küçükken bana çok büyük gelen yaşlara doğru ilerliyorum işte. ‘’ Doğum günü kutlamam yapıldı mı, kim kutladı, kim kutlamadı, kim hediye aldı, kim almadı?’’ gibi durumlara hiç takılmadım bu güne kadar. Bugün de takılmadım dolayısıyla. Sabah uyandım farkında bile değilim doğum günüm olduğunu. Eşim kahvaltı hazırlamış. Kahvaltıda doğum günümü kutlayınca hatırladım günün anlamını. Sonra aldık çocukları dışarı çıktık. Güzel havada sokaklarda, semt pazarında dolaştık. Eve gelip günlük işler yaptım. Farklı bir gün değildi her günden. Hadi eğlenelim, coşalım durumu da yoktu.. Huzurlu güzel bir gündü.. Sonuçta eşim ve çocuklarımla beraberdim. Her şeye değer benim için. Bu arada doğum günü kutlamalarına karşı falan değilim. Olsa da olur, olmasa da diyenlerdenim..

Yaşamda önemli olan huzur benim için. Huzurlu olabilmek.. Bazen çok güzel çeşit çeşit yemekler olan bir sofra kurarsınız her şey tamdır ama öyle bir olay yaşarsınız ki yedikleriniz boğazınıza takılır, anlamazsınız bile ne yediğinizi.. Bazen de sofranızda sadece tek çeşit bir yemek vardır ama  mutlulukla yersiniz,  karnınız her zamankinden fazla doyar. Onun için önemli olan huzurdur, mutluluktur, sevgidir, sağlıktır.. Bunları elimizde tutmak da bizim elimizde bu arada. Çeşit çeşit yemekler yerken de tek çeşit yemek yerken de zevk alabilmek bizim elimizde. Neyi yaşamak istersek onu seçiyoruz sonuçta.

Bu düşünce sistemiyle ilk tanıştığımda sarsılmıştım ben. Ne yani yaşadığım olumlu şeyler tamam da olumsuz durumları da mı ben seçmiştim? İnsan kendine acı verecek, zorlayacak durumları seçer miydi hiç? Evet seçermiş öğrendim. Öyle bir yaşam verilmiş ki elimize sonuçlar hep seçimlerimizden kaynaklanıyor. Önümüze gelen seçeneklerden birini tercih ediyoruz ve sonucunu da o anda kabul ediyoruz işte. İyi de olabilir kötü de.. Önemli olan ne olursa olsun olanı kabullenebilmek ve almamız gereken dersi öğrenebilmek. Her şerde hayrı görebilmek..

İnsan hayatının yedi yıllık dönemleri olduğunu okudum geçenlerde Formsante Pozitif Dergisi’nde. Eğitmen ve Danışman Ebru Demirhan’ ın bir röportajı. Hayatta bir amacımız olduğu, bu amacın yedi yaşına kadar bir şekilde ailemizden bize aktarıldığı ve sonraki yedi yıllık sürelerde de bu amacı pozitife çevirebilmemiz için önümüze bir olay koyulduğu, eğer gereken öğrenmeyi gerçekleştirmezsek bir yedi yıl daha sonra benzer bir olayla öğrenmemizin gerçekleşmesi fırsatı verildiği ve amacımızı öğrenene kadar bu sürecin tekrarlandığı anlatılıyor yazıda. Özellikle 28-32 yaşlarında öğrenmemiz için bizi sarsan olaylar yaşadığımızı, öğrenmezsek 38-42 yaşlarında daha sert olaylarla amacımızın hatırlatıldığı, hala öğrenemezsek döngünün kısaldığını, altı ay, üç ay, her gün gibi ve bazen hayat amacımızı öğrenmeden ölüp gittiğimiz de..

Ben yaklaşık son beş yıldır bir hayat amacımın olduğunu ve bunu öğrenmem gerektiğinin farkındayım. Bunun için çeşitli deneyimler yaşıyorum. Farkındalığımın arttığını söyleyebilirim bu süreçte. Bu yedi yıllık dönemleri kendi hayatım için düşününce gerçekten doğru olduğunu gördüm. Belirli aralıklarla yaşadığım deneyimler ve öğrendiklerim. Bazen her şey yolunda şans benim yanımdayken bir anda her şey alt üst oluyor ve ben yeniden toparlamaya çalışıyordum. Bugün doğum günüm olunca aklıma geldi yine. ‘’ Nedir benim hayat amacım? ‘’ diye. Tahminlerim var ama buldum mu bilmiyorum. Şu yedi yıllık süreçlerin 28-32 yaş dönemini yeni yakın sarsıcı bir şekilde atlattım ve bir sonrakinde ne olacak bilemiyorum tabi.. Umarım en kısa zamanda bulurum ve şu iniş çıkışlardan kurtulup biraz daha az engebeli yollardan devam ederim hayatıma. Öğrenmem gerekeni öğrenirim.

Siz de kendi hayatınızı bir inceleyin derim. Hangi yıllarda zorluklar yaşadınız ve bu zorlukların arası ne kadar sürdü? Yedi yıllık süreçleri görecekseniz hayatınızda ve belki bu yazı size hayat amacınızın ne olduğunu düşündürmeye başlayacak. Sadece doğup büyümek ve ölmek mi hayatta bulunma nedenimiz.. Büyümek, okullara gitmek, mezun olmak, işe girmek, evlenmek, çocuk sahibi olmak, ev almak, araba almak, seyahat etmek, emekli olmak, yaşlanmak, ölmek.. Hepimiz sadece bunlar için gelmedik  herhalde dünyaya. Bir neden olmalı bu deneyim sahasına gelmek için. Herkesin ayrı bir nedeni..

Bazen kendiniz bulabilirsiniz belki bu amacı bazen de yardım almanız gerekir. Ben nlp ve reiki eğitimi aldım. Bir sürü kitap okudum. Okuduklarımı uyguladım. Bir çoğunu uygulayamadım. Bazen unuttum yeniden hatırladım. Her şey bir tarafa öğrendiğim tek gerçek neyi öğrenmek istiyorsam hepsi benim içimde gizli. Ben istemediğim sürece olumlu yada olumsuz kimse beni etkileyemez. Kimse de beni değiştiremez. Sadece ben yapabilirim bunları. Merak ettiğim bir soru varsa kendime sormam yeterli. Üzülüyorsam ben istediğim için seviniyorsam yine ben istediğim için. Değişirsem de ben değişirim başka biri değiştiremez. Kursa giderken herkes ‘’Aa ne değişti senin hayatında?’’ diye somut örnekler istiyordu. Hani şunu istedim oldu gibi. Ama değişen bendim ve onlar da bu değişimi söylemeseler bile hissediyorlardı. Ben değiştikçe enerji alanım değişiyor ve etrafımdakiler de değişiyordu.

Öğrendiklerim neler mi oldu? Yıllardır egomun beni yönettiğini öğrendim. Onunla uyum içinde olup özüme ulaşabileceğimi.. Sonra yargısızlığı öğrendim. Eleştirdiğim, kızdığım, kırıldığım şeyleri aslında bende olan şeyleri karşımdakinde gördüğümü. Çok sarsıcı bir durum bu. Benzerin benzeri çektiğini bir de. Hep benzer olayları ve kişileri hayatıma kendimin çektiğini. Değiştiğim anda olaylar ve kişilerin değişeceğinin. Yaşadığım her olayın bir pozitifi bir negatifi olduğunun. Olumluyu yaşayınca olumsuzunu da yaşayacağımı. Tersinin de doğru olduğunun. Şükretmenin önemini anladım elbette. Şükrettikçe her şeyin kolaylaştığını. Seçimlerimi yapıp sonunda Yaradan' a teslim olmayı ve olan her şeyi olduğu gibi kabul etmeyi. Enerjiden oluştuğumuzu ve enerjiyi hayatımızı yönlendirebilmek için kullanabileceğimizi. Hak ettiğim durumları yaşadığımı.  Başkalarının da aynı şekilde hak ettiklerini yaşadığını ve herkesin sınanmasının farklı olduğunu.

Hastalıklarımın düşüncelerim ve duygularımdan kaynaklandığını. Duygu ve düşüncelerimi değiştirirsem iyileşeceğimi.. Düşüncelerimi istediğim durumları yaşamak için yönlendirebileceğimi. Hayatıma istediğim olayları, durumları, nesneleri kişileri çekebileceğimi. Önemli olanın şimdiki an olduğunu. Geçmişe veya geleceğe bağlı yaşamanın beni ne kadar yıprattığını. Mükemmel olmak için kendimi ne kadar zorladığımı. Akışına bıraktığım her şeyin ne kadar kolaylaştığını. Benden bize yol almam gerektiğini. Hayatta hiçbir şeyin tesadüf olmadığını ve hayat amacımı bulmak için burada olduğumu.. Yaşadığım her şeyin seçimlerimin sonucu olduğunu ve bundan sonraki seçimlerimi değiştirirsem yaşayacaklarımı da değiştirebileceğimi. Kendimi nerede görüyorsam orada olduğumu.. Her şerde bir hayrın olduğunu.  Son olarak hayatta sevginin her şeyden üstün olduğunu.

Öğrendiğim daha çok şey var. Hepsini yazmak isterdim ama birazı da bana kalsın istedim. Doğum günüm bana bunları hatırlattı bugün.. Sizlerle paylaşmak istedim. Eğer kendi içinize yönelip sadece beden değil, zihin, beden ve ruhtan oluştuğunuzu unutmazsanız hayatta her şeyin daha kolay olduğunu göreceksiniz. Hepsini ayrı ayrı ne kadar beslediğinizi bir düşünün. Hangisinin ağırlığı fazla hayatınızda. Birindeki olumlu değişim diğerlerini de etkileyecektir  bu arada.. Yaşam bir oyun alanı ve nasıl bir oyun istiyorsanız kurallarını kendiniz belirliyorsunuz.  Bir dahaki doğum günümde kendi oyunumun hangi aşamasında olurum şu an bilemiyorum. Sadece hayal ediyorum. Başlıkta da söylediğim gibi ''Doğum günüm bana geldiğim gündür'' . Ne zaman kendime, özüme, hayat amacıma yani bana ulaşırsam o gün ben yeniden doğacağım. Bu doğum günüm huzurla geçti. Bundan sonraki doğum günlerimde kendime huzur, sağlık, mutluluk, neşe, bol gülümseme, sevgi ve bütün pozitif duyguları diliyorum. Sevgiler


6 yorum:

  1. Merhabalar,
    Doğum gününüz kutlu olsun. Benim kızımın da doğum günü...:))
    Bloğunuz hayırlı olsun. Artık ben de takipçinizim. Bana da bekliyorum. Güzel paylaşımlarda buluşmak dileğiyle. Sevgilerimi bıraktımmmm…..:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler güzel dileklerinize. Kızınız da bir kova yani:) Ona güzel yaşlar diliyorum. Hemen ben de takibe alıyorum. Sevgiler..

      Sil
  2. Kaçırmışım vaktini. Yine de doğum gününüzkutlu olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler. Sizi iyiki tanıdım bu arada. Her zaman yanımda beni anlayan biri varmış gibi hissediyorum. Sevgiler..

      Sil