1 Mayıs 2020 Cuma

Nasıl Konuşacağım Ben Anne?

                                                                                                                  Bebeklerimiz doğar ve heyecanla ne zaman konuşacaklarını bekleriz. İlk hangi kelimeyi söyleyecek, kimin adını önce söyleyecek, baba mı dedi anne mi dedi yok yok dede dedi.. Heyecan içindeyizdir. Bebeğimiz konuşur ve birden bir sürü kelime söylemeye başlar. Büyüdükçe kelime sayısı artar cümleler kurar. Bu arada bazı harfleri tam çıkaramadığından çok sevimli kelimeler ortaya çıkar. Bu bize ve herkese çok şirin gelir. Bayılırız çocuk söyledikçe ve tekrar tekrar söyletiriz o kelimeyi. Hatta kendimizde onun gibi söyler eğleniriz. Çocuğunuz büyüdükçe harfleri çıkaramamaya devam eder ve söylediklerini karşı taraf anlamaz. Çocuk anlaşılmadığı için daha gergin olabilir ya da içine kapanabilir. Nereden mi biliyorum. Aynısını yaşadım. İkizlerimden biri yaşına göre harfleri net çıkarıp konuşurken diğeri birçok harfi söyleyemiyordu. Biriyle konuşurken karşı taraf çoğu zaman onu anlayamıyordu. Söylediği  kelimeyi sadece ben anlıyordum. Ön dişlerinde sorun vardı ve harflerin çoğunluğunu dişler nedeniyle çıkaramadığını ve zamanla düzeleceğini düşünüyorduk. Ama öyle olmadı. Ana sınıfına gidiyordu ve hala birçok harfi söyleyemiyordu. Bir gün okuldan geldi ve "Anne ben nasıl konuşacağım? Kimse beni anlamıyor. Benimle dalga geçiyorlar. Benimle dalga geçmelerini istemiyorum. " dedi. O an karar verdim bu sorunu çözmeliydim. Bir yıl sonra birinci sınıfa başlayacaktı ve daha harfleri çıkaramazken nasıl okuyacaktı. Çok telaşlanmış ve üzülmüştüm. Hemen araştırmaya başladım ve bir çocuk dil terapisti psikologla tanıştım. Randevu alıp gittik. İlk görüşmemizde yanlış hatırlamıyorsam yirmiye yakın sesi çıkaramadığı ortaya çıktı. Ama çok geç kalmadığımızı ve kolayca hepsini çözeceğimizi söyledi. Psikolog çok tatlıydı ve çocuklar ona hemen alıştı. Birçok seansa ikisini birden aldı. Bazen sadece birini. Günlük ödevler tekrarlar derken kısa sürede birçok harf düzeldi. Yaklaşık altı ay içinde de hemen hemen bütün harfleri tam söylemeye başladı. Okula başladığında da daha önceden seslere çalıştığı için okumaya çok çabuk geçti. Çocuğun kendine olan özgüven arttı. Kendini ifade ettikçe herşey daha da kolaylaştı. Hayatımda verdiğimiz en doğru kararlardan biri olduğunu söyleyebilirim. Eğer nasıl olsa düzelir  diye beklesek belki bu kadar hızlı gelişme gösteremeyecekti. Bununla beraber başkaları tarafından dalga geçilmenin yarattığı o hisle çocuk belki daha gergin ya da daha içe kapanık olacaktı. Buradan canım psikoloğumuz Burcu Eren'e çok teşekkür ederim. Bu süreçte bize olan katkısı için. Şu an hala arada bazı harflerde kayma olsa da söyleyince düzeltiyor. Eğer sizlerin de benzer bir durumu varsa bir dil terapistinden destek almanızı tavsiye ederim. Ne kadar erken çalışmaya başlarsanız o kadar kolay gelişme sağlanıyor. Sabırla ve çocuğu hırpalamadan, destek olarak çok hızla çözülebiliyor. Sonuçta çocuklarımız mutlu oldukça daha da mutlu oluyoruz tabiki. Sevgilerimle..

21 Nisan 2020 Salı

2020' den hellooo :))

Veee uzun bir aradan sonra yeniden sahnede olmayı seçtim. Özlemişim:) Naptın, nerelerdeydin derseniz buradayım ve değişip dönüşüyorum. Hala mutlu bir ikiz annesiyim:) Bu süreçte hayatımda bir sürü şey değişti ve değişiyor. Çocuklarım o benim mini minnak ikizlerim kocaman oldular. Şu an sekiz yaşındalar ve onlarla değişen ve dönüşen hayatımda onlara minnettarım. İyiki hayatıma geldiler ve bu güzel yolculukta bana eşlik ediyorlar. Onlar bana bu hayatın en güzel hediyeleri ve ben onları oldukları halleriyle alıp kabul ettim. Böyle muhteşem bir hediye için de her zaman şükran ve minnettarlık içindeyim. Çoook şükür, binlerce şükür.. Eveett madem geri döndüm nereden başlayalım bi bakalım. Sayfamı çok uzun süredir açmıyorum ve bir sürü sorular sormuşsunuz, yorumlar yapmışsınız. Hepsi için çok teşekkür ederim. Umarım buradan yazdığım bir kelime, bir cümle ihtiyacı olan herkese katkı olur ve ben bir hayata daha dokunabilirsem bu da benim için en güzel hediye olacaktır. Çocuklar artık büyüdü ve benim ikiz anneliği sürecimde artık daha bir kolaylık ve rahatlık dönemindeyim elbette. Geçmişte zorlu diye tanımladığım o günleri şimdi gülerek hatırlıyorum. Nasıl uykusuz, yorgun sinirli, dokunsalar ağlayacak, çaresiz olduğum o günleri şimdi hatırlamıyorum bile. Hatırladığım tek şey her ne yaşanırsa yaşansın biten her gün o masum şekilde uyuyan bebeklerime bakıp şükrettiğim ve o tarifsiz kokulu sevgi dolu anlar. Şu an henüz ikiz bebekleriyle ne yapacağını bilemeyen bir anne olabilirsiniz. Size sadece şunu söyleyebilirim evet yorulacaksınız, gerileceksiniz, endişeleriniz olacak, uyku için ağlayacaksınız ama bunların hepsi bir süreç ve hepsi bir gün geride kalacak. Bana böyle dediklerinde deli olurdum. Bir de gelin siz bakın bakalım demek isterdim. Şu an şunu farkediyorum ben elimden gelenin en iyisini yapmışım. Siz de eminim en iyisini yapıyorsunuz. Mükemmel anne değildim ama çocuklarımı çok sevdim. Yapabileceğiniz en iyi en kolay şey ne olursa olsun onların size bir hediye olduklarını hatırlamak ve sürekli ben nasıl çocuklarımla mutlu olabilirim, neşeli olabilirim, onlarla herşeyi nasıl kolaylıkla yaparım diye sormak. Elinden gelenin en iyisini yaptığına inanmak ve ne olursa olsun çocuklarına sıkıca sımsıkı sarılıp o günü tamamlamak. Onlar senin sevgini talep ediyor sadece. Yaptığın yemeklerden, etkinliklerden, işlerden, televizyon tabletten çok tek bir şey istiyorlar. O da sevildiklerini hissetmek ve varlıklarını farkettirmek. Şimdilik bu kadar. Artık yeniden buralardayım ve bakalım burada neler olacak? Bugün hiç kimse size seni seviyorum demediyse ben söylüyorum: " Bu yazıyı okuduğun için teşekkürler. Seni seviyorum." Sevgilerimle..