27 Mayıs 2014 Salı

Besin Alerjisi Farkındalık Haftası





Geçtiğimiz haftalarda 11-17 Mayıs tarihleri Besin Alerjisi Farkındalık Haftası' ymış. Bilmiyordum bu haftayı. Bir arkadaşımın süt ürünlerine alerjisi olan bir bebeği var ve bildiğim kadarıyla oldukça zorluk yaşıyor. Çünkü süt proteini içeren herhangi bir besini bebeğine veremiyor ve emzirme döneminde kendisi de yiyemiyor. Bana bu haftayı hatırlattı. Ben de sizlerle paylaşmak istedim. 


Aklıma geçenlerde Bumerang' ın bana hediyesi resimde gördüğünüz Prof.Dr. Yonca Tabak' ın Çocuklar ve Alerji kitabı geldi. Bu kitapta alerjiler hakkında ayrıntılı bilgi bulabilirsiniz. Bu haftayla besin alerjisine farkındalık yaratılma amaçlanmış.  Ben de kitaptan öğrendiğim bazı bilgileri aktarmak istedim sizlere.

Kitapta alerjinin bebeğin ilk besinlerle tanışmasıyla başladığından bahsediliyor. Emzirme döneminde annenin yediği besinlerin bebekte alerji geliştirme riski olduğu belirtiliyor. En çok karşılaşılan alerji inek sütü alerjisiymiş. Bunun yanında yumurta, tahıl, kuruyemiş, balık ve deniz mahsulleri alerjileri en çok karşılaşılan diğer alerji türleriymiş.

Bebeklerde yanaklarda görülen pütürlenme ve isilik olarak kabul edilen cilt kuruluğu alerjik yapının ilk işareti olabilirmiş. Bu durumda gıda alerjisinden şüphelenmek gerekirmiş.  Bebeklerde tekrarlayan enfeksiyonlarla birlikte kusma, iştahsızlık, kilo almama, ağız kokusu, hıçkırık varsa reflü ve reflüye sebep olan bir gıda alerjisinden şüphe etmek gerekirmiş. Besin alerjisi olan çocuklarda alerjik besinin çok azı bile çocukta ağır reaksiyona neden olabiliyormuş.

Kitapta ayrıntılı olarak belirtiler, testler, yapılması gerekenler belirtiliyor ve alerjisi olan çocuklar için yapılabilecek tarifler yer alıyor. Bu tarifler aynı zamanda çocukları alerjiden korumaya da yarıyor. Hazır gıdalar alerjilerin nedeni olarak görülüyor ve doğal besinlerin önemine değiliyor ayrıca. Bağışıklık sistemini güçlendiren beslenme nasıl olmalı ayrıntılı anlatılmış.

Farkında olmalıyız alerjiye karşı. Çocuğumuzdaki farklı belirtileri gözlemlemeli ve mutlaka doktora başvurmalıyız. Alerjisi olan çocukların da farkında olmalıyız. Aman bir lokma yesin ne olur diye alerjisi olan çocuğa alerji yapan besini de vermemek gerekiyor. Çünkü bu davranış onun hayatını tehlikeye atabilir. Çocuklarımıza kalabalık ortamlarda birşeyler yedirirken o besinleri yiyemeyen bir çocuğun da orada olabileceğini düşünmeliyiz. Bir de tanımadığımız çocuklara bir gıda ikram ederken alerjisi olabileceğini düşünerek ebeveynine sormalıyız. Çok istediği halde bazı besinleri yiyemeyen ve çocuklarına bu besinleri yediremeyen ebeveynlerin farkında olalım. Onlara davranışlarımızla destek olalım. Sevgilerimle..

14 Mayıs 2014 Çarşamba

İçimize Kor Düştü..

Bugün acı..  Hayatını kaybeden tüm madenci kardeşlerimize Allah' tan rahmet diliyorum. Eşsiz, babasız, kardeşsiz kalan tüm yakınlarına da sabır ve baş sağlığı.. Dünden beri içim yandı.. Ne söylesek boş  giden gitti, ateş düştüğü yeri yaktı. Bugün sosyal medyada birçok kişi bu acıyı paylaştı. Ama özellikle instagram ve facebook' taki bazı mutluluk pozları, selfieler , reklamlar paylaşanlar da beni hayal kırıklığına uğrattı. Şaşırdım, anlamakta zorlandım. Hayatını kaybedenlerden, yakınlarından utandım. Aynı ülkede yaşıyoruz değil mi..  Bu kadar mı duyarsız olduk. Kalpler bu kadar mı karardı. Allah bu acıyı yüreğinde hisseden herkese sabır versin.. 

10 Mayıs 2014 Cumartesi

Daha da Anneyim..



Anneler günü.. Çocukken Anneler Günü farklı bir anlam ifade ediyormuş, anneyken farklı. Çocukken annemizi hangi hediye ile sevindiririz derdindeydik. Şimdi anlıyorum ki bir anneye en kıymetli hediye evlatların varlığıymış.. Hani hep söylenir ya bir gün değil her gün anneler günü.. Gerçekten öyleymiş. Anne değilken anlayamıyor insan her günün anneler günü olduğunu. Şimdi anlıyorum. 

Bebeklerimin hayatıma girdiği o andan itibaren her gün benim. Kesintisiz tüm zamanım onların. Geçen bu sürede değişen ben. Daha mı güçlüyüm yoksa azaldı mı enerjim..  Daha mı sevecen daha mı şefkatli yoksa törpülendi mi kalbim.  Daha mı cesurum yoksa iyice korkak mı oldum. Daha çok mu gülüyorum yoksa unuttum mu gülmeyi.. Daha mı sabırlıyım yoksa en küçük şeye sinirleniyor dayanamıyor muyum artık.. 

Annelik.. Artı ve eksi uçlar.. Daha önce keşfetmediğim yönlerimi buldum bebeklerimle.. Artılarım kadar eksilerimi farkettim anne olunca. Eksilerim kadar da artılarım olduğunu. Duygularım bazen en dipte bazen tavan yapmış tepede. 

Hayatım değişti. İki yılda. Nasıl geçtiğini anlamadığım iki yılda.. Aniden hayatıma girdikleri o akşam üstünün şaşkınlığı şu an ne zaman büyüdüklerinde.. Zaman geçiyor ve daha da bir bağlanıyorum onlara. Canlarının yandığı her an benim canım daha çok yanıyor. Sevindiklerinde en mutlu benim. Her yeni keşifleri beni daha çok heyecanlandırıyor.

Bilmiyorum daha mı güçlüyüm, daha mı cesur, daha mı sabırlı, daha mı sevecen, daha mı, daha mı.. Bildiğim tek şey artık daha anneyim.. Bu anneler gününde bebeklerimle yaşadığım tüm deneyimler aklıma geliyor..  İyiki öyle davranmışım dediklerim, keşke öyle yapmasaydım dediklerim, hayallerim, umutlarım, dileklerim.. Hepsi de kabulüm.. 

Canları sağolsun yeter..

ve tabiki annem.. Şimdi daha iyi anladığım annem.. Buradan ona bir kez daha teşekkür ediyorum.. Benim için yaptığı herşey için. Başta annem olmak üzere tüm annelerin anneler gününü kutluyorum.. Sevgilerimle..

4 Mayıs 2014 Pazar

Memleket Havası İyi Geldi:)


Bir süredir dinlenmedeyim. Yaklaşık iki hafta önce memleketime geldim çocuklarla. Eşim bizi bırakıp döndü. Uzun bir araba yolculuğundan sonra sıcak denizlere ulaştık. Memleketim Mersin' in bir ilçesi. Deniz kıyısında yeşille mavinin buluştuğu bir ilçe. İnsanı rahatlatan yerlerden. Biraz uzak olduğu için yolculuğumuz on dört saati buldu. Çocuklar gayet rahat bir yolculuk geçirdiler. Ama son saatlerde artık yorgunluktan oto koltuğundan yanlara yatmak istiyorlardı. Sık sık mola vermemize rağmen uzun yol çok etkiledi tabi. Annemlere kavuştuk sonunda. Çocuklar da dedelerine, anneannelerine, dayılarına, kuzenlerine. Tabi ilk günler alışma süreciyle geçti. Kucağımdan inmemeler, oyun oynamamalar, yemek yememeler, erken uyumamalar, bildikleri kelimeleri unutmalar.. Derken sonunda ortama uyum sağlayıp fabrika ayarlarına geri döndüler. Evin altını üstüne getirip dedenin peşinden ağlamalar başladı. Karıştırılmadık çekmece, incelenmedik detay kalmadı. Artık alıştılar buraya. Tabi ilk günler baba bırakıp gittiği için ona da küstüler. Baba hemen özlendi elbette. Akşam uykularında baba arandı.  Biraz daha burdayız. Umarım babalarını unutmazlar tatil sonunda. Bu tatil hepimize iyi geldi. Uzun süredir ev dışında çok bir sosyal hayatımız yoktu. Çocuklar ilk günlerde zorlansalar da kısa sürede buradaki sosyalliğe alıştılar. Ben de tabi çocukların bakımına destek aldığım için dinlenme fırsatı buldum. Sabah uyandığımızda annemin kahvaltıyı hazırlamış olması, çocukların kahvaltılarını yaptırıp bana uyuma imkanı tanıması bile bana yetti. Çocuklar daha çok dışarı çıkma imkanı buldu. Bol temiz hava iyi geldi. Tabi hava değişikliği hafif grip yapsa da önemli değil. Şu an keyifleri yerinde. Bir yerde ikizlerin kalabalık ailelerde büyümelerinin özellikle sosyal ve dil gelişimlerini etkilediğini okumuştum. İki haftada bu etkiyi çocuklarda gördüm. Onun için tatilimi biraz daha uzatacağım sanırım. İşe dönmeme son beş ay kalan bugünleri değerlendirmem lazım. Bende durumlar böyle bu aralar. Keyifler yerinde. İnsanın ailesi herşeyden değerli. Sevgilerimle.