18 Ocak 2014 Cumartesi

Yaşadıklarımızı Kabullenmek Zamanı Geldi


Yazı yazmak ve paylaşmak kendimi ifade etme biçimim oldu bugünlerde. Hayatıma dair bazı paylaşımlar bana da iyi geliyor aslında. Genelde ikiz anneliği kimliğimle yazarken benim farklı kimliklerimin de olduğu geliyor aklıma arada. Amacım önceliğim ikiz anneliği hakkında yazmak olsa da bir taraftan da başka konular yazmak isteğimden de vazgeçemiyorum. Bu yazı belki ikiz anneliği hakkında bir yazı bekleyenlere sıkıcı gelebilir. Ama bugünkü konu içimden geldiği gibi..Biraz kişisel gelişim kokulu..


Bir defterim var benim arasıra bir şeyler yazdığım. Bugün onu karıştırırken uzun bir süre önce yazdığım bir yazımı gördüm. Hayatımda tesadüflere inanmaktan vazgeçtiğim için bu yazıyla bugün karşılaşmış olmamı da tesadüf olarak değerlendirmiyorum. Tesadüf yoksa ne var derseniz bence deneyim var , neden var. Yaşadığımız olaylar, karşılaştığımız insanlar, durumlar tesadüf değil. Hep bir seçim sonucu ve bize bir deneyim yaşatma amaçlı.

Bundan yaklaşık beş sene önce benim de hayatımda yoktu böyle inançlar. Sezgilerime çoğu kez güvensem de hep kendimi kısıtlama eğilimindeydim. Üzüldüğüm, kırıldığım olaylar için başkalarını suçlardım. '' O öyle olmasaydı, şu şunu demeseydi böyle olmazdı. '' diye sorumlululuğu kendime almayı reddederdim. Ta ki kişisel gelişim kavramı hayatıma girene kadar. İlk kuantum tekniği ile tanıştım. Sonra NLP , EFT, reiki. Bir sürü kitap okudum, araştırdım. Kursa katıldım. Anladım ki yaşadığım her şeyin nedeni benim seçimlerim. '' Bunu anlamak için bu kadar uğraşmaya gerek var mı? '' derseniz '' Demek ki benim ihtiyacım varmış!'' derim. 

Sonrasında öğrendiğim teknikleri kendi hayatıma uygulamaya başladım. Gördüm ki gerçekten işe yarıyor ve değişiyorum, dönüşüyorum. Olumsuz durumlar yaşasam bile olanı olduğu gibi kabul ediyorum. Olanı olduğu kabul etmek..Evet bugün defterimde bu konuya rastladım. Yaşanan her şeyi kabul edebilmek. Güzel ve iyi şeyler için çok kolay tabi kabullenmek. Asıl sorun olumsuz durumlarda. Olumsuz bir şey yaşadığımızda kabullenmek istemeyiz kolayca. Bir suçlu ararız önce. Hani şu ''Derslerden  iyi not alınca ben aldım, kötü not alınca öğretmen verdi'' hikayesi. Kötü notları almayı neden kabul edemeyiz. Neden zor gelir olumsuzu kabullenmek. Bizi üzer, yaralar, kırar, belki depresyona sokar değil mi? Ya da biz kendimizi üzeriz, yaralarız, kırarız ve depresyona sokarız. Aradaki bu farkı yakaladığınız anda hayatınız değişmeye başlıyor işte. Farkındalıkla.

Olanı olduğu gibi kabul edebilmek çok önemli. Kabullenmemek bir kısır döngüye neden oluyor. Aynı durumları, olayları yaşayıp duruyoruz sonra. Her şerde bir hayrın olduğunu görebilmek aslında bu kabulleniş. Yaşadığımız her neyse bunun bizim başımıza gelmesinin bir nedeni var. Bizim bir seçimimizin sonucu. Belki birini küçük gördük, belki kıskandık, belki nefret ettik ölesiye, belki de canını yaktık. Yaşattığımız her şeyi bizde yaşayacağız sonuçta ve bize geri dönüyor gönderdiğimiz olumsuz enerji. Her şey doğduğu kaynağa geri dönermiş sonuçta. Bu insanı nasıl sarsan bir durum değil mi? Birilerine gönderdiğimiz olumsuz duygular koşa koşa bir gün bize geri dönecekler. İçimizde de varsa daha başka o duygulardan kendimize nasıl zarar veririz bir düşünün. Negatif herşeyden arınıp pozitife yönelmek. Hayatta yargısız olabilmeyi öğrenmek. Hepimizin bir ve bütün olduğunu anlayabilmek. Birbirimizden farkımızın olmadığını anlamak. Bize gerekli olan bunlar aslında.


Olumsuz bir durumu kabullenirken elbette, o an bize nasıl bir duygu yaşatıyorsa onu hissedeceğiz. Ağlayacağız, üzüleceğiz belki ama sonrasında hayatımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz. '' Bu benim başıma nasıl gelir'' durumuna takılmayacağız. Geçmişe takılmadan hep söylenen anı yaşamayı öğrenerek kendimiz yenileyeceğiz. Bunun için olumsuz bir durumda '' Olanı olduğu gibi kabul ediyorum'' deyin. Hayatta her şeyin negatif ve pozitifi ile varolduğunu hatırlayın. Bu sizi rahatlatacaktır.


Bugün böyle bir konu oldu işte. Evet ben bir anneyim. İkiz annesi olmamda tesadüf değil farkındayım. Yaşadığım diğer şeylerin tesadüf olmadığı gibi. Başkalarının hayatlarıyla uğraşmak yerine kendimi keşfetmeyi ve hayat amacımı bulmayı tercih ediyorum. Kendimi olumsuza odaklayıp üzülüp, kendimi yıpratmak yerine yaşadığım her günü huzurla geçirmeyi seçiyorum ve şükrediyorum. Bu deneyim alanında iki bebekle her gün yeni farkındalıklar kazandığım için mutluyum. Olanı olduğu gibi kabul edebilmeniz dileğiyle. Sevgiler..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder